Başkanım, dünyada, Türkiye'de gün geçmiyor ki gündem değişmesin. En son olarak da koronavirüs salgını gündemi belirlemeye devam ediyor. Bu manada Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” diyerek yardım kampanyası başlattı. Bunun yanı sıra tabii birçok güncel olaylar da var. Bu konularla ilgili bizlere neler söylemek istersiniz?

Kurallara Uyalım Uymayanları Uyaralım

Kısaca bir özet yapmak isterim aslında esas konuya girmeden önce. Bütün dünyada bilindiği üzere koronavirüs vakaları Ocak ayı ile birlikte başta Çin'de görülmeye başlanmasıyla bütün dünyaya yavaş yavaş yayıldı. Ülke olarak koronavirüsün ülkemize olabilecek en geç sürede girmesi konusunda Sağlık Bakanlığımızın gerçekleştirdiği mükemmel çalışmalar, anında Bilim Kurulu'nu oluşturması ve neticesinde Bilim Kurulu’nun almış olduğu kararların gecikmeksizin uygulanmasıyla Çin’deki ilk çıkışından yaklaşık 2 ay kadar sonra maalesef ülkemizde ilk vakalar görülmeye başlandı. Sonrasında geçen süreçte ölüm haberleri de almaya başladık. Devletimiz yine Bilim Kurulu kararıyla geçtiğimiz haftalarda 65 yaş üzerine sokağa çıkma yasağını getirmiş olması, bunun yanı sıra şehirlerarası seyahatler başta olmak üzere şehir içi ulaşımlardaki kısıtlamalar neticesinde bütün halkımızın mecbur kalmadıkça sokağa çıkmaması telkinleri eklendi. Bu arada, Devletimiz de boş durmadı, salgından korunmak amacıyla kapatılan işyerlerin yani esnafın zarar görmemesi çalışanların, emeklinin, çiftçinin, dar gelirlilerin zararlarının hafifletilmesi bakımından birçok kredi olanağı ve vergi ötelemesi kolaylıkları sağlandı.

Her Zaman Halkımızın Yanındayız

Bu şekilde devam ederken yine geçiminde sıkıntı yaşayan dar gelirli ailelere destek maksadıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde geçtiğimiz günlerde başlattığı “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasına bizler de Memur-Sen olarak 2 milyon liralık destek sağladık. Sağlık Bakanlığımızın daha ilk vakaların görülmeye başlaması ile birlikte ortaya koyduğu 14 kuralın mutlaka uymamız lazım. Ayrıca 65 yaş üzeri insanlarımız bizim için çok değerli ve onların bu sıkıntılı süreçte sokağa çıkmamaları gerekmekte, bu kararlar kesinlikle onları çok sevdiğimiz için, kesinlikle onları kaybetmek istemediğimiz için. Bazı çok gelişmiş batılı ülkelerin yaşlıları ile ilgili kalan sağlar bizimdir dercesine uyguladıkları politikaları görüyorsunuzdur. Ülkemizde yaşlılarımız bizler için çok değerli, onlar bizim annemiz, babamız, ninemiz, dedemiz, onlar bizim canlarımız. Sonuçta bu sıkıntılı günler ,sayılı günlerde gelip geçecek. Millet olarak önümüz çok aydınlık olacak inşallah ve bu virüsten sonra dünyanın eski dünya olmayacağı muhakkak. Dünya değişik açılımlara gebe. Bu gelişmelerin toplumumuzun, insanımızın, ülkemizin, vatanımızın iyiliği için olması en birinci dileğimizdir. Memur-Sen olarak “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasına destek olduğumuz gibi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda görevli olduğumuzdan dolayı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın iştirak ettiği kampanyada da yer aldığımızı ayrıca belirtmek istiyorum.

'Biz Bize Yeteriz Türkiyem' kampanyasına 7'den 70'e büyük bir katılım var. Çocuklar bile okul harçlıklarından fedakarlık yaparak taşıdıkları kanın hakkını veriyorlar.

Sağlık Ordumuz Çok Cefakar Çalışıyor

İnfak, dayanışma ve paylaşma. Bunlar bizim en büyük değerlerimizin başında gelmektedir ve bu değerlere yaraşır bir ümmet, millet olmak adına bu sıkıntılı süreçte üzerimize düşen bütün vazifeleri yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Milleti millet kılan bu özelliklerimiz bizi diğer toplumlardan ayırt eden en başta gelen unsurlardandır. Özellikle yurt çapında hizmet veren, Vefa Yardım Destek Grupları da bu bağlamda üzerine düşen görevi yerine getirerek 65 yaş üzeri insanlarımıza ve yardıma muhtaç insanlarımıza çok güzel hizmetler sunmaktadır. Bu gruplarda görev alan bütün meslektaşlarıma Diyanet çalışanlarına Allah sizlerden razı olsun demek istiyorum. Ayrıca 4 hekim babası olarak bütün sağlık çalışanlarımızın büyük gayretleri neticesinde başarılı çalışmalarını destekliyor ve bu gayreti sürdürmelerini yüce Allah'tan temenni ediyorum. Çünkü onların işleri çok ama çok zor. Hem virüsün pençesine düşmüş insanlarımızın sağlıklarına tekrar kavuşmasıyla ilgili yoğun gayret gösterirken, bu arada kendi sağlıklarını da korumaları gerekmekte. Böylesine çift yönlü vazifeleri olan sağlık camiasına hasta bakıcısından profesör hocalarıma kadar hepsine bu kutsal vazifelerinde kendilerine toplumca minnettar olduğumuzu söylemek istiyorum. Ayrıca koronavirüse yakalanan 601 sağlık camiası üyesine de buradan acil şifalar diliyorum.

Beyni Düşükler Her Zaman Var

Devletimizin bütün kurumları, sağlık çalışanları başta olmak üzere, askeriyle polisiyle büyük bir seferberlik halinde, koronavirüs illetinden bir an önce kurtulmamız için canla başla çalışmasına rağmen maalesef kendini gazeteci sanan ama aslında bu toplumun yüz karası olan beyni düşük kişilerin söylemleri kesinlikle bu karakter sahibi halkımızın duygu ve düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Yılmaz Özdil, Can Ataklı ve en son halka olarak da Hakan Aygün'ün ayet-i kerimeleri küçümsercesine, aklımızla alay edercesine yapmış olduğu yakıştırmalar ve yakışıksız ifadeler ve söylemlerinden ötürü kınıyorum ve mutlaka bu yakışıksız söylemler içerisinde olan ve halkımızı çok üzen bu kişilerin yargı önünde hesap vermeleri gerektiğine inanıyorum. Bu konuda bizleri teselli eden tek unsur bu yakışıksız ifadelerin ve söylemlerin kesinlikle halkımız nazarında karşılığı bulunmamasıdır… Bunlar kendi yalnızlıklarında boğulacaklardır.

Evde Kal Bursa Evde Kal Türkiye

Son olarak bu koronavirüs nedeniyle devlet tarafından tavsiye edilen uygulamalara halkımızın riayet etmesini bizler için çok değerli olan 65 yaş üzeri insanlarımızın sokağa çıkmamalarını, yine Sağlık Bakanlığınca uygulanması istenilen 14 kuralın titizlikle uygulanmasını ve böylelikle bu sıkıntılı süreçten en az hasarla çıkmak ümidiyle başta bütün vatandaşlarım olmak üzere bütün Diyanet çalışanlarına selamlarımı iletmek istiyor, esenlikler diliyorum...